Bankacılık sektörü çalışanlarını sendikalaşma kurtaracak
Bankacılık sektörü çalışanlarının özlük hakları her geçen gün daha da kötüleşiyor.
Sektörde çalışan yaklaşık 180 bin kişinin hakları tamamen banka yöneticilerinin ve patronlarının vicdanına kalmış bir şey.
İstediği zaman parayı verip çıkartıyor, istediği zaman görev değişikliği yapıyor.
Bankalar bunu kolayca yapıyorlar.
Son günlerde yine mesai kavgası başladı.
Bankalar Çalışma Bakanlığı’nın denetimleri gevşetmesiyle birlikte mesai konusunu suistimal yapmaya başladılar.
Mesai ücreti yok ama bazı şubeler gece 20.00’ye kadar çalışıyor. Özellikle KOBİ ve ticari çalışanlar için akşam 19.00’da çıkmak neredeyse imkânsız.
Üstelik bankalar bir kuruş mesai ücreti ödemiyor.
Peki bu sorun nasıl çözülür?
Bu sorunun çözümü ancak sektörde sendikalaşmanın artması ile aşılır.
Sadece fazla çalışma saatleri değil aynı zamanda özlük hakları konusunda da.
Bu konuda bankacılık sektörü gerçekten sendikal haklardan çok uzak. Şu an gerçek anlamda sektörde sendikal hareketi gerçekleştiren sadece Basisen var.
Duayen sendikacı Metin Tiryakioğlu, yıllardır sektör için büyük mücadele veren bir isim. Basisen’in örgütlü olduğu bankalara baktığımızda sendikalaşmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görüyoruz.
Metin Tiryakioğlu, sendikal harekete hayatını adamış önemli bir isim. Basisen, İş Bankası, Yapı Kredi ve Şekerbank’ta örgütlü. Bir başka büyük banka olan Akbank’ta sendika yetki alamadığı için artık hiçbir varlık gösteremiyor. Bu nedenle Basisen üyeleri sendikalarına sahip çıkmalılar.
Sadece örgütlü bankadaki bankacılar değil aynı zamanda tüm banka çalışanları bu sendikaya e-devlet üzerinden üye olarak da destek verebilirler.
Türkiye’de bir alışkanlık var. Hep eleştirmek! Sendikayı eleştir!
Unutmayın ki, o sendikayı sendika yapan üyeleridir. Sizler aktif bir sendikalı olduğunuzda emin olun sendikanız da aktif olacaktır. Ben aidat ödüyorum sendika çalışsın! Yok öyle bir dünya.
Bu senin sosyal bir hakkındır. Yeri geldiğinde sendikanın arkasında dağ gibi durmayı bileceksin.
Sendikan yarın sana eylem dediğinde tereddüt ettiğin an o sendika varlığını kaybeder. Sende iş güvenliğini kaybedersin.
Kaybettiğin sadece iş güvenliği değil aynı zamanda kölelik düzenine de boyun eğmiş olursun.
Bu nedenle bankacılık sektörü çalışanlarının kurtuluşu sendikalaşmakta.
Sendikalı olanların da patron ağzıyla konuşmayı bırakıp, sendikanın arkasında durmayı bilmeli.